25 Mart 2010 Perşembe

X-45C İnsansız Savaş Uçağı



Bu ne arkadaş, ne ürkütücü, ne korkunç.... frank zappa gibi

22 Mart 2010 Pazartesi

OLAMADIN MUHACIR

Kışın ister Uludağı,
Yazın ister holidayi,
Olur bunlar nakitleyi,
Olamadın muhacır,

Bahçede ekmez ki fidan,
Kumaş ile dikmez mintan,
Olur bunlar para ile,
Olamadın muhacır,

Reçeli de, yufkası da,
Omleti de, turtası da,
Alınır da pastaneden,
Olamadın muhacır,

Döktüğünle dünya doyar,
Yırttığınla devran döner,
Yok mu bunun tutumcası,
Olamadın muhacır,

Ayran dersin bakkaldadır,
Yoğurt dersin markettedir,
Satılmasa baş derttedir,
Olamadın muhacır,

Sucuğundan, turşusundan,
Biberinden salçasından,
Kışın yiyek yufkasından,
Olamadın muhacır,

Demez oto benzin yakar,
Sigarası nice tüter,
Bilmez zarar neresinde,
Olamadın muhacır,

Bankadaki para ile,
Kartındaki puan ile,
Serhan der ki tutum ile
Dikemedin evleri de,
Olamadın muhacır.

20 Mart 2010 Cumartesi

Sorular


"Ayşe, kardeşi doğduğunda 7 yaşındaydı. Ayşenin kardeşi 4 yaşına geldi, Ayşe kaç yaşındadır.?"

İlkokul 1. sınıf öğrencisine sorulan sorular. Daha mamaları, emziği, bebek bezini 2-3 sene önce bırakmış, oyuna doyamamış, oyuncağa doymamış, para nedir yeni öğrenen, bebeklikten yeni çıkmış çocuğa böyle soru sorulur mu? Böyle sorular ne kazandırır? Havuz problemleri çözdük te ne oldu? Havuzu tatilde herşey dahil otelde görüyoruz. Bırakın Mahallelerde okullarda havuzu, kent meydanında bir havuzu bile adam gibi döndüremeyen bir yapı, nasıl oluyor da nesilleri havuz problemiyle, katakulli sorularla yetiştiriyor.

Çocuğuna okuma yazma öğret, sonra da yaşına göre bol bol kitap, dergi okut, film seyrettir, daha iyi.

MARS'a ismini göndermek için marsı tıkla

Sarışının daha güzeli var mı?


14 Mart 2010 Pazar

Diyecek laf bulamıyorum.

http://www.taraf.com.tr/makale/10452.htm

Yazıya bakınız; rum köy basarken az bastı, haklıydı...Türk kendini, topraklarını korurken vahşiydi, katliamcıydı. Rum dünyanın gazına gelip karadeniz'de bağımsız devlete heveslenirken "ulusların kendi kaderini tayin hakkını" kullanıyor, Türk buna karşı gelirken suç işliyor.

Küreselleşmeden, özgürlükten, hür dünyadan, basın özgürlüğünden, edebiyattan, sivilleşmeden bahsederler ama yine de Türk haksız.

13 Mart 2010 Cumartesi

Bilezik

Yıl 1995, Beyazıt'ttan aşağıya kapalı çarşı içinden gidiyoruz, yolumuz Eminönü. 3 arkadaşız, yanımızda güzel mi güzel ama bir o kadar da bize yüz vermeyen bir kız var. Hepimizin aklı onunla sevişmekte, lakin o bütün kapıları çoktan kapatmış, biz de bunu köpek gibi biliyoruz. Biliyoruz bilmesine ama yine de yanımızda ne kadar durursa o kadar iyidir düşüncesi var aklımızda. Hani Hayal Kahvesinde solistle veya elektro gitaristle çıkan kızlar vardır ya, o cinsten bir kız. Neyse kapalı çarşıda yerde bir bilezik buluyor içimizden biri. Bileziği hemen cebine atıyor ama hem günahından hem de olası suçundan korkup, durumu bizle paylaşıyor. Günahı da, suçu da 4'e bölüyor. Bozdurup, harcamaya karar veriyoruz. Kız parayı, altını duyunca bir anda şeytan kesiliyor. Ben paramı alıp gideyim diyor. Oysa bir günlük eğlence diye bakıyoruz biz. Kızsa kafasında kimbilir ne planlar kuruyor, parayı elbiseye, ayakkabıya, ruja çevirmeyi planlıyor. Bilemiyoruz. Biz üçümüz gidip, paralarımızın tamamıyla kazı-kazan alıyoruz. Gidiyoruz İstanbul Üniv. Beyazıt kampüsünün bahçesine saatlerce kazıyoruz. Kız ilk saatlerde yanımızda duruyor, para çıkar biraz daha nasiplenirim diye, sonra gidiyor. Anlıyor umut yok. Biz kazıyoruz, kazıyoruz. Çıkanlarla, yeniden alıyoruz. Ve günün sonunda para da kazı-kazan da tükeniyor.

Kız paraları ne yaptı bilmem. Okul bitti görmez olduk, muhtemelen boşanmış İstanbul çalışan kızlarından biri haline gelmiştir. Güzeldi ama.

Kaybolan heyet


1978 yılında Libya'ya resmi temaslarda bulunmak üzere Lünban'daki Şii bir liderin başkanlık ettiği bir heyet gelir. Heyet, Mısır üzerinden Libya'ya giriş yapar. Kaddafi ile resmi bir görüşme yapar. Görüşme biraz tartışmalı geçer. Görüşme sonrasında heyet ortadan kaybolur. Libya'dan çıkış yaptıklarına dair bir ipucu bulunamaz. 2006 yılında heyetin pasaportları İtalya'da bir yerde bulunur. Libya "gördünüz mü Libya'yı terketmişler" der. Libya ile Lübnan'ın ilişkileri bu nedenle halen gerilimlidir.

Kabak tatlısı


Bu lezzete bir başka tatlıda rastlayamadım ....yakında kabak tatlısı üzerine birkaç sözüm olacak...

11 Mart 2010 Perşembe

Yunanistan Krizi

Yunanistan 2009 yılı sonlarına doğru ortaya çıkan ekonomik krizle boğuşuyor. Kriz yeni çıkmadı, sonuçlar ve tablo yeni öğrenildi. Borç korkunç durumda, hükümet yeni önlemler almaya çalışıyor. Almanya, Fransa yardıma pek yanaşmıyor, AB bu konuda çekinceli davranıyor. Sendikalar, gençlik örgütleri, sol-sağ küçük partiler hergün her saat sokak gösterileri düzenliyor. Ama öyle böyle değil, araç yakmalar, bakanlık binalarını işgal etmeler. "Parlamentoyu yakalım" diye çağrı yapıldı en son. Euro bölgesi zorda görünüyor. Alman gazeteleri Yunanistan'a "Adalarını sat !!" diye alaycı başlıklar atıyor.



Sanırım Rusya yukarıdan sırıtıyor.

İSVEÇ'e nasıl posta koyulur?

Kaddafi'nin oğlu İsviçre'de bir barda kavga eder veya bir otelde tam hatırlayamıyorum. İsviçre polisi Kaddafinin oğlunu gözaltına alır. Kaddafi protesto notası gönderir, İsveç oğlanı serbest bırakır ama dava açar. Kaddafi ne yapar? ;

İsviçre'deki 5 milyar dolarlık Libya hesabını hemen kapatır.
İsviçre'yle diplomatik ilişkilerini keser.
Libya'daki 2 İsviçre vatandaşını vize kanununa muhalefetten tutuklar.
Adamlara Libya'dan çıkış yasağı koyar.
Adamlar Libya'daki İsviçre Büyükelçiliği'ne sığınır.
Kaddafi elçiliği kuşatır ve 24 saat süre tanır İsviçre'ye.
İsviçre adamları elçilikten dışarı atar.
Libya adamlardan birini hapse atar, müslüman olanını sınır dışı eder.
Tüm Schengen üyesi ülkelerin vatandaşlarına Libya'ya giriş yasağı koyar
İsviçre'de minare yasağı çıkınca Kaddafi İsviçre'ye cihat ilan eder.
Cİhat kararını ABD Dışişleri bakanlığı "saçmalık" olarak yorumlar.
Libya petrol bakanı "ABD özür dilemeli yoksa Libya'daki ABD petrol şirketleri sorunlarla karşılaşabilir" der.
ABD Libya'dan özür diler.

evet Kaddafi diktatördür, çöl bedevisidir vs. ama İsviç'e Kaddafi'nin İsviçre'ye posta koyduğu gibi posta koyulur.

Konmak istenirse böyle konur diyorum tabi. Koyulmalı mı konusu ayrı bir tartışmadır.